Değişen Otomotiv Dünyasına Entegre Olan, Basitleştirilmiş Cisco Çözümlerini Kullanma

Cisco

Kuruluş yapısındaki değişiklikler genellikle yönetim kademesinin değişmesiyle başlar. Yöneticiler, eski yöntemlerle iş yapmaya devam ettiğinde şirket hep aynı noktada takılı kalıp ilerleyemez. Ancak yöneticiler değişim ihtiyacının farkına varıp yeni bir vizyon oluşturduklarında kuruluş yapısı değişime daha iyi uyum sağlayacak hale gelir.


  

Beş yıl önce BMC Otomotiv bu değişimi hayata geçirmeye başladı. 50 yılı aşkın süredir Türk otomotiv endüstrisinin lideri olan BMC hem dış hem de iç pazarlara ürünler sunmaktadır. Şirketimiz gerek şahsi kullanıma gerek şirketlere ve ordumuza yönelik olmak üzere ulaşımla ilgili pek çok farklı çözümde uzmanlaşmıştır. Özellikle, motorlar, kamyonlar, arabalar ve otobüslerden taktik askeri araçlara kadar her şeyi üretmekteyiz. Bugün bölgenin en büyük üreticilerinden biriyiz.


Şirketimizin yönetim kademesi beş yıl önce değişti. Bu değişiklikle operasyonlarımıza yepyeni bir vizyon kazandırdık. Şirketin yeni sahipleri şirketin dijital dönüşümünü daha da ileriye taşımak istediler. Satış döngülerimizden Ar-Ge'ye kadar her şeyi modernleştirmek arzusundaydılar ve bunu BMC çatısı altındaki üç şirkette de yapmak zorundaydılar.


Deneyimlerimden, dönüşümün nadiren kolay bir süreç olduğunu ve bunu da doğru yapmak için eldeki en iyi araçların kullanılması gerektiğini biliyordum. Basitliği ve güvenliği artıracak çözümlere ihtiyacımız vardı; işimiz o kadar geniş kapsamlıydı ki bunu yapmak gerçekten inanılmaz bir çaba gerekiyordu. Buna rağmen yönetim kademesi değişimin kısa sürede, doğru bir şekilde yapılmasını istiyordu.

Temel Kuralları Belirleme

Şirkete üç yıl önce katıldığımda söz konusu dijital dönüşümün gerçekleşmesinde çok önemli bir rol üstlendim. Eğitimim bilgisayar mühendisliği üzerineydi ve daha önce hem BT ofisi yönetiminde hem de kurumsal dönüşüm çalışmasında tecrübem vardı. 


BMC Otomotiv çok farklı müşterilere hizmet verdiği için birçok işlevimiz ayrı ayrı ele alındı. Örneğin, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) ekibinin otomobil üretiminde güvenlikle ilgili ihtiyaçları, zırhlı araç üretimine kıyasla çok farklıdır. Şahsi kullanıma yönelik araçların geliştirme ve satış süreçleri de kamyon ve otobüslerimizin şirketler arası satış süreçleriyle aynı değildir. 2.500'den fazla çalışanı ve yılda 12.500 araç üretim kapasitesi göz önüne alındığında, işleri basitleştirmek inanılmaz derecede zordu.


Ben dört departmanı yönetiyorum: BMC çatısı altındaki üç şirketin her birinde iş çözümleri, mühendislik çözümleri, güvenlik ve altyapı. Dolayısıyla, dönüşüm sürecinin tam ortasında şirkete geldiğimde hedefim başlıca üç sorunu çözmek oldu:

  • Çalışanların mevcut çalışma alışkanlıklarını iyileştirme
  • Tüm sistemleri güvenli ve uyumlu bir mimari halinde entegre ederek verimliliği artırma
  • İlgili sistemleri olabildiğince otomatikleştirme

Bu üç şeyi başarabilirsem, operasyonların basitleşeceğini, zaman kaybettiren işlevlerin ortadan kalkacağını ve insan hatası olasılığının azalacağını biliyordum. Artık otomasyon, analiz ve güvenlik özelliklerine sahip akıllı, amaca dayalı bir ağ olmadan dijital dönüşümü gerçekleştirmek neredeyse imkansız.

Uzun Süreli Bir İş Ortağı Görev Başında

Neyse ki, tüm bu görevleri yerine getirmemize yardımcı olacak bir iş ortağı bulmak için fazla zaman harcamak zorunda kalmadım. BMC Otomotiv zaten Cisco ile uzun süreli bir iş ortaklığı içindeydi. Ağımız ve güvenlik altyapımız zaten Cisco tarafından destekleniyordu. Cisco Catalyst 9000 ailesi anahtarlar, Wi-Fi 6 uyumlu erişim noktaları ve kablosuz kontrol cihazlarının yanı sıra, Cisco Firepower, Cisco Identity Services Engine (ISE) ve Stealthwatch gibi güvenlik çözümlerini kullanıyorduk. Son ürünümüzün bu çözümlerle sorunsuz bir şekilde entegre olması gerektiğini bildiğimizden, mantıklı olan tek yol Cisco ile olan mevcut ilişkimizden daha fazla yararlanmaktı. Bu ölçekteki bir proje için gerekli araçlara, müşteri hizmetlerine ve bilgi birikimine sahip olduklarını biliyorduk. 

Bakımı ve yönetimi kolay bir #BT altyapısı oluşturmak için gereken sürekliliği ancak tek bir ağ sağlayıcısı sunabilir.


Ayrıca, sorun yaşadığımız takdirde kime başvuracağımızı bilecek olmaktan dolayı memnunduk. Sorun çoğunlukla tek bir ekipmanda olmaz, sistem uyumsuzluğundan kaynaklanır. Diyelim telekonferans yapamıyorsunuz; peki sorun telefondan mı, erişim noktasından mı yoksa güvenlik duvarından mı kaynaklanıyor? Bir sorunun kaynağını bulmaya ve hangi tedarikçinin sorumlu olduğunu belirlemeye çalışmak çok zor olabilir. Bakımı ve yönetimi kolay bir sistem oluşturmak için hayati önem taşıyan sürekliliği ancak tek bir hizmet sağlayıcısı sunabilir. 


Bizim için bu bakım ve yönetim kolaylığı Cisco DNA Center ile başlayıp bitiyor. Merkezi bir konumdan kontrol ve analiz olanağı veren bir ağ yönetim sistemi olduğundan Cisco DNA Center'ı uyguladığımız için heyecanlıydık. Şu anda kullandığımız Cisco Security ürünleri arasındaki entegrasyonlar sayesinde, ağda çalışan her şey oldukça görünür hale geldi ve bu da altyapımızın güvenliğini ileri seviyelere taşıdı.
 

Cisco DNA Center’ın Stealthwatch ve ISE ile entegrasyonu sayesinde, örneğin bir güvenlik ihlali olduğunda artık sistemde saatlerce manuel arama yapmak yerine durumu hızlı bir şekilde belirleyebiliyoruz. İhlalin kaynağını aramakla geçen her dakika aynı zamanda sistemin yaşayacağı hasarın da artması demektir. Artık riske atacağımız bir dakikamız yoktu.
 

Yönetim açısından, maliyetlerin kontrolü her zaman önemli bir konudur. Cisco DNA Center'ın gelişmiş görünürlüğü sayesinde her şey tek bir yerden yönetilebilmektedir. Bu tür bir odaklanma olmadan, her şeyin sorunsuz çalıştığından emin olmak için daha fazla insana ve ekipmana ihtiyacınız vardır. BMC ölçeğinde bir işletmede, sadece ağı korumak için elli yeni çalışana ihtiyacımız olacaktı. Ancak şimdi çok daha verimli çalışabiliyoruz.

Küresel Salgın Çağında İş Yükünü En Aza İndirme

Dünyanın dört bir yanındaki birçok işletme koronavirüs salgını sırasında tamamen çalışmaz hale geldi. Ancak dijital dönüşümümüz kapsamında, uzaktan çalışmayla ilgili temeller zaten atmıştık ve bu temel, Sanal Masaüstü Altyapımızı (VDI) genişletmemiz gerektiğinde bize çok yardımcı oldu.


Diğer çoğu şirket gibi, aniden, her binada yüzlerce çalışanın bulunduğu devasa komplekslerde çalışmanın güvenli olmadığını gördük. Herkesin sağlığın korunması için çalışanları eve göndermek zorundaydık. Diğer yandan Ar-Ge ekiplerimizi de çalışır durumda tutmamız gerekiyordu, ancak bu konuda önümüzde bazı engeller vardı.


Öncelikle, GPU kartlı yüksek performanslı bilgisayarlar kullanıyorduk ve bu makineler yeni iş yerlerine taşınamayacak kadar büyüktü. İkinci olarak, tescilli programlar ve lisanslı, bilgisayar destekli tasarım yazılımları kullanıyorduk. Her Ar-Ge çalışanına evde ayrı bir iş istasyonu kurmak istemiyorduk, zaten bunun maliyetini de karşılayamazdık. Son olarak, çoğu çalışanımız askeri teçhizatlarla ilgili hassas belgeler ve tasarım bilgileriyle çalışıyordu. Güvenlikle ilgili endişeler nedeniyle bu bilgilerin ve belgelerin makineler arasında aktarılması imkansızdı. 


Cisco sunucularına ve sanal makinelerine yaptığımız yatırım sayesinde kısa sürede 500 mühendisin evlerinden bağlanmasını sağladık. Böylece, Türkiye'deki diğer üreticiler de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki birçok firma üretimi durdurmak zorunda kalırken bizim mühendislerimiz çalışmaya devam ettiler. Sadece çalışmaya devam etmekle kalmadık, aynı zamanda ulaşıma yönelik yeni çözümleri aktif şekilde değerlendirmeyi de başardık. Şu an gerek uzaktan gerek yerinde veya karma bir şekilde çalışmalarımıza devam etmeye tam olarak hazırız, ancak küresel salgından önce dijitalleşme sürecine geçmemiş olsaydık bunu başaramazdık. 


Hayati önem taşıyan acil durum kurtarma sistemlerini çevrimiçi ortama taşımak ağ verimliliğinde dikkate değer bir artış sağlayabilir.


Bu dönüşümün tek avantajı, küresel salgına karşı hazır olmamız değildi. Hayati önem taşıyan acil durum kurtarma sistemlerimizi çevrimiçi ortama taşıdığımızda sistemlerimizde önemli bir iyileşme yaşadık ve ağ verimliliği dikkate değer bir oranda arttı. Dijitalleşmeden önce çalışma süresinde yaklaşık %3 kesinti yaşıyorduk. Dönüşümden sonra ise kesinti yaklaşık %0,3'e düştü. Bu, Cisco'nun VDI çözümünün başarısına dair güçlü bir kanıttır.

Kolay Genişletme için Basitleştirilmiş Lisanslama

Yükseltme sürecimizin bir parçası olarak, Türkiye'de iş birliği ve ağ bağlantısı (geçiş ve erişim noktaları dahil) konusunda ilk kurumsal anlaşmaya imza attık. BMC genelinde çeşitli Cisco çözümlerini kullandığımızdan lisanslama işlemleri karmaşık hale gelebilmektedir. Ancak kurumsal anlaşma tüm lisanslarımızı tek bir çatı altında birleştirdi. Böylece gelecekteki genişletme süreçleri basit ve öngörülebilir olacak, hatta anlaşmayla birlikte Cisco'dan teknik destek alacağız.



BMC geleceğe bakan bir şirket olduğu için kafamızda her zaman yeni büyük projeler var. Yeni kişileri veya ekipleri dahil etmemiz gerektiğinde her zaman kurumsal anlaşmaların güvencesinde olacağımızı bilmek bizi çok memnun ediyor. Örneğin, kurumsal anlaşma, IoT projemiz için yeni ekipler oluşturmayı inanılmaz derecede kolaylaştıracak. 


Gerçek şu ki, Ar-Ge bizim gibi şirketlerin kalbidir. Geliştirme ekibimizin satış, İK ve diğer birçok birimle yakından çalışması gerekiyor. Bu da, beyin gücümüzden tam anlamıyla yararlanmak için tüm sistemlerimizin tam entegrasyon halinde olmasını gerektiriyor. 

Gelecekteki Başarıyı Tanımlamak

Bugün BMC Otomotiv, Türkiye'de Cisco sunucuları tarafından desteklenen en büyük VDI altyapısına sahip. Ağ ortamımız için Catalyst 3K anahtarları, SAP sistemlerimiz için VxBlock kullanıyoruz ve bunların tümü Cisco UCS tarafından destekleniyor. Arifiye fabrikamızda üretimle ilgili tüm iş yükleri Yapı Ara Bağlantıları ile Cisco Hyperflex üzerinden çalışıyor. Uçtan uca Cisco portföyümüz ve Cisco DNA Center sayesinde tüm altyapımızı tek bir panelden denetleyebiliyoruz. İşlerimiz artık mümkün olduğunca ve en güvenli şekilde otomatik hale getirilmiş durumda.

Yöneticilerin işi sadece tedarikçi ve satın alma konularını düşünmek değildir. Sizin kadar ileriyi düşünen şirketlerle stratejik ortaklıklar kurmanız bir zorunluluktur.


Bazıları bizi sektörümüzde öncü olarak görüyor olabilir, ancak bence başarımızın anahtarı muhteşem bir ortaklıktan yararlanmaktır. Diğer yöneticiler benden tavsiyede bulunmamı istese onlara sadece şunu söylerdim: Yöneticilerin işi yalnızca tedarikçi ve satın alma konularını düşünmek değildir. İhtiyaçlarınıza uyan teknolojilere erişebilmeniz için sizin kadar ileriyi düşünen ve söz konusu teknolojileri benimseyip uyarlayan şirketlerle stratejik ortaklıklar kurmalısınız.


Birlikte çalıştığınız tüm taraflar işinizin uzun vadeli stratejik başarısını hedeflerse geleceğinizi şu anki kadar güvence altına alabilirsiniz. Cisco sayesinde olabildiğince güvende olacağımızı biliyorum.